Türk Hukuk Sisteminde Ceza Hukuku Davaları
Ceza muhakemesi öncelikle soruşturma evresi ile başlamaktadır. Soruşturma ise şikayete tabi suçlarda şikayet üzerine, şikayete tabi olmayan suçlarda ise şikayet üzerine veya savcı tarafından re’sen başlatılır.
Şikayete tabi suçlara tehdit (TCK m.106), hakaret (TCK m.125), basit kasten yaralama (TCK m.86/2), taksirle yaralama (TCK m.89), cinsel saldırı (TCK m.102/1,2); re’ sen soruşturulan suçlara ise kasten öldürme (TCK m.81), kasten yaralama (TCK m.86/1), şantaj (TCK m.107), dolandırıcılık (TCK m.157), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (TCK m.109) suçları örnek verilebilir.
Soruşturma evresinin sonucunda Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (Takipsizlik Kararı) verilebilir ya da savcı tarafından iddianame düzenlenebilir. Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenen iddianamenin mahkeme tarafından kabulü ile kovuşturma evresi başlar.
Kovuşturma evresi genel veya özel görevli mahkemeler tarafından yürütülmektedir. Genel görevli mahkemelerden olan Ağır Ceza Mahkemesi’nin görev alanına giren suçlara kasten öldürme(TCK m.81), zimmet (TCK m.247), rüşvet ( TCK m.252), nitelikli dolandırıcılık(TCK m.158) suçları örnek verilebilir. Asliye Ceza Mahkemesi’nin görev alanına giren suçlara ise dolandırıcılık (TCK m.157), hırsızlık(TCK m.141), uyuşturucu madde kullanma veya bulundurma suçu(TCK m.191),kasten yaralama(TCK m.86) suçları örnek verilebilir.
Soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında tutukluluk kararı, adli kontrol kararı gibi kişiyi özgürlüğünden mahrum bırakan kararlar verilebilmektedir. Bu kararların hukuka uygun olmaması halinde ceza avukatı tarafından usulüne uygun şekilde itiraz edilmelidir. Bu kararlara itiraz, kişinin özgürlüğünün hukuka aykırı şekilde kısıtlanmasının önlenmesi açısından oldukça önemlidir.
Hem sanık hem müşteki açısından soruşturma ve kovuşturma aşamasında ceza avukatı tarafından yapılacak olan yazılı ve sözlü savunmalar mahkemenin maddi ve hukuki gerçeğe ulaşması bakımından önem arz etmektedir.
İlk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararlara karşı başvurulabilecek itiraz, istinaf ve temyiz kanun yollarına süresi içerisinde ve usulüne uygun şekilde başvurulması gerekmektedir, aksi durumda ceza kesinleşir ve infaz evresine geçilir.
Olağan kanun yolları tüketildikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru süreci başlamaktadır. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru süresi kararın öğrenilme tarihten itibaren 30 gündür. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurunun süresi içerisinde ve usulüne uygun şekilde yapılması gerekmektedir. Süresi içerisinde bireysel başvurunun yapılmamış olması Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından iç hukuk yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemezlik kararı verilmesine neden olmaktadır.
Ceza hukukuna ilişkin davalar niteliği itibari ile kişilerin özgürlüğünü tehdit etmektedir. Bu bakımdan ceza hukukuna ilişkin davalarda hem şüpheli, sanık hem mağdur, müşteki olarak iyi bir ceza avukatı ile çalışmak büyük önem arz etmektedir.
Ceza Hukuku ile ilgili uzman avukatımıza danışabilirsiniz.