Kiralananın Aile Konutu Olması Halinde  Kira Sözleşmesini Feshi

Kiralananın Aile Konutu Olması Halinde  Kira Sözleşmesini Feshi, Aile konutu, eşlerin birlikte yaşamlarını sürdürdükleri ve ailenin merkezi niteliğini taşıyan konut olarak tanımlanır. Türk Borçlar Kanunu (TBK) ve Türk Medeni Kanunu (TMK), aile konutu üzerinde eşlerin haklarını koruyucu düzenlemeler getirmiştir. Bu kapsamda, kira sözleşmesinin feshi söz konusu olduğunda kiracı eşin tek başına hareket etmesi mümkün değildir.

Aile Konutu Şerhi ve Hukuki Koruma

TMK m.194 uyarınca; “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.”

TMK m. 194 uyarınca, eşlerden biri diğerinin açık rızası olmaksızın aile konutuna ilişkin kira sözleşmesini feshedemez. Bu düzenleme, aile birliğinin korunması amacıyla getirilmiştir. Dolayısıyla kiracı eş tek başına fesih beyanında bulunsa bile, diğer eşin onayı yoksa fesih geçerli olmayacaktır.

Kiralananın Aile Konutu Olması Halinde  Kira Sözleşmesini Feshi

TBK m.349 uyarınca; “Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez.

Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hâkimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilir.

Kiracı olmayan eşin, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı sıfatını kazanması hâlinde kiraya veren, fesih bildirimi ile fesih ihtarına bağlı bir ödeme süresini kiracıya ve eşine ayrı ayrı bildirmek zorundadır.”

Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde: Kiracı, TBK m. 328’e göre fesih bildiriminde bulunabilir. Ancak aile konutu söz konusuysa, fesih bildirimi ancak her iki eşin ortak iradesi ile yapılabilir.

Belirli süreli kira sözleşmelerinde: Kiracı, özleşme süresinin bitiminden en az 15 gün önce fesih bildiriminde bulunabilir.  Fakat aile konutu olduğu durumda, yine her iki eşin rızası gerekmektedir.

Diğer eşin rızasının alınmasının mümkün olmadığı durumlarda veya eş haklı neden olmaksızın rıza vermekten kaçınmışsa kiracı hakimden bu konuda karar vermesini isteyebilir.

Kiracı olmayan eş, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı olabilir. Bu hususta kiraya verenin kabulü gerekli değildir. Tek taraflı irade ile hüküm doğurmaktadır. Bu halde kiraya veren yapacağı bildirimleri her iki eşe birden yapmakla yükümlüdür.

Sonuç

TBK uyarınca aile konutu halinde kira sözleşmesinin feshi, tek taraflı olarak mümkün değildir. Kiracı eşin fesih beyanı geçerli olabilmesi için mutlaka diğer eşin rızası gerekir. Aksi halde yapılan fesih işlemi geçersiz sayılabilir ve kiracı hak kaybına uğrayabilir. Bu nedenle aile konutuna ilişkin kira sözleşmelerinde fesih sürecinde dikkatli olunmalı, mümkünse hukuki danışmanlık alınmalıdır.

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir